AnasayfaMagazinciler BirliğiOkulların Desibel İşkencesi Başlıyor

Okulların Desibel İşkencesi Başlıyor

SES.. SES.. BİR Kİ.. “ZIZZT.. ÇATTT!”

İlk ve Orta öğrenim kurumlarında yaz tatili, kısa bir süre sonra sona eriyor. Müdür ya da Müdür Muavinleri’nin, uyarılar, öneriler, talepler, içeren konuşma metni çoktan hazırlanmıştır. Okul açılacak, iştahla kapacaklar mikrofonu ve seslerini yükselte alçalta sevgili öğrencilerine ve velilere anlatacaklar da anlatacaklar:

“- Bu sene sizin için şunu yaptık, bunu yaptık. Şöyle geliştirmelerimiz var, böyle ekstralar mevcut…”

Derken seslerini avaz pozisyonuna getirip, bas bariton arası bir tonda bağıracaklar:

“- Veli kenara çık.. Vazgeçtim, git en arkaya orda bekle.. Kızım kime diyorum, dön önüne bakim.. Siz evinizin duvarlarını boyuyor musunuz evladım, okulu neden çizip duruyonuz ha söyleyin bakim.. Olummm, arkada yeşil çantalının solundaki sana diyorum, laf dinle sus meşgul etme arkadaşlarını.. Veli sen yine niye kaynadın araya, git arkaya tek ayak üzerinde bekle.. Bi dahakine, amuda kalkarsın ona göre.. Çocuuum..biraz başka tarafa baktım, hemen lak lak..”

Konuşmanın sonlarına doğru okul aidat ve harç talebinde bulunma anı gelecek, jeton geç de olsa düşecek, birden kibarlaşacaklar:

“Sevgili veliler, canım öğrencilerimiz, parasını getirmeyen varsa, bu hafta tamamlasın lütfen olur mu.. Biliyorsunuz, her şey sizin için, bla bla bla bla..”

Bu konuşmaların bir kısmı gerekli, bir kısmı da lüzumsuzun önde gideni. Onu ayrıştırmak bizim işimiz değil. Bizi alakadar eden kısmı, tüm bu sohbetten nasibini alan çevre halkının duyduğu rahatsızlık. Maşallah okullarda bir ses düzeni var, al kur Turkcell Arena’ya, Tarkan konser versin. Sayın Müdür ve Muavinleri konferans verecek ya, sabahın körü, hasta, yaşlı, bebek, gece nöbetçisi, uyuyan, uyumayan, ev huzuru demeden, yüklenecekler kolonlara, yine mahalle mahalle desibel işkencesi yaşanacak.

Hele bir de o kolonların ve mikrofonların, kontrolsüz bilinçsizce kullanılma safhası var ki; işte o tam bir “Eyvah, eyvah” vakası. O ses düzeni ayarlanana kadar, patlar, çatlar, öter, gider, birden tuhaf bir cazırdama duyulur, uyanmayan ne bir vatandaş kalır, ne de evlerde huzur.

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ve İLGİLİ MERCİLERE SESLENİYORUZ

Lütfen bu işe bir düzenleme getiriniz! Aşağıda yazılanı uyguladığınız takdirde, inanın bu husustaki % 80 problemler her iki taraf adına da aşılmış olacaktır. Hatta dilerseniz bakanlıkta bir araya gelip, konunun olgunlaşması safhasında bu konudaki yapılandırma raporumu detaylı olarak sunabilirim. Birçok muadil mahalli sorunu sade formüllerle halletmiş biri olarak, bu problemin aşılma safhasını da en ehli şekilde hiçbir karşılık beklemeksizin desteklemek, vatandaşlık borcumdur (Abdullah Koçoğlu).

  1. Sabah saatine tekabül eden tüm konuşmaların, iç kapalı alanda yapılması olmazsa olmazlardan biri ve sorunun merkez noktasıdır. Sıcak havada iç alan çekilmez diye düşünüyorsanız, neticede çocukların eğitim aldığı bir kurumda havalandırma sistemini güçlendirmek şart. Öncelikle havalandırma mevzuatı ele alınmalı.
  2. Okulların ses/mikrofon sistemleri düzenli olarak kontrol edilmeli ve desibel ölçer ile limitlendirilmeli. Böyle bir limit var ise, bilin ki birçok okul yönetimi tarafından umursanmıyor. O halde yapılması gereken tek şey, bu husustaki denetimleri arttırmaktır.
  3. Tüm okulları alakadar eden ortak sorunlarına ilişkin metin oluşturulmalı, metnin dışına taşacak konular ve süreleri koşullandırılmalı.
  4. Uyarı, İkaz konulu konuşmaların her gün temcit pilavı gibi pişirip pişirip sunulmasından ziyade, sonuç odaklı ve yaptırıma dayalı prensipler yaratılmalı, akabinde uygulanması sağlanmalı.
  5. Kimi okul Müdür ve/veya Müdür muavinleri, konuşmada muaşeretin ve üslubun ucunu kaçırıp öğrenciyi ve/veya veliyi rencide edecek sözler sarf edebiliyor. Bu hususlara ilişkin gelecek şikayetler ciddi şekilde değerlendirmeli ve konu muhatabı okul ve yönetimi hakkında ivedilikle soruşturma başlatılmalı.

Buradan paylaşacaklarım bundan ibarettir ve son derece etkili olacağına inanıyorum. Yeter ki uygulansın!

Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı’nın ve Yardımcısı Orhan Erdem’in konuyla yakinen ilgileneceğinden zerre kuşkum yok.

Tarafımı; duruma, gelişmelere, yapılan icraatlara ilişkin haberdar ederseniz, yazılı ve görsel basından kamuoyunu bu hususta bilgilendirebilirim. Saygılarımla, icraatlarınızda başarılar diliyorum.

Yayıncı: Abdullah KOÇOĞLU | Ticari Danışman
M.G.B. Genel Yayın Koordinatörü

Avea Neyin Peşinde?
Üzülme Tarık, Ben

admin@magazincilerbirligi.com

Bu Haberi Puanla:
YORUM YOK

YORUM BIRAK